celal yıldız uzaktan eğitim bodrum haber podoloji ankara katılım bankası kdv iadesi
Ana Sayfa Genel 2 Ocak 2021 308 Görüntüleme

Yalın Üretim Sistemi

Yalın üretim kavramıyla ilk nerede tanıştım? Bu kavramla ilk kez imalat stajımı yaparken karşılaştım. Raporumun imalat ve yönetime dair iyileştirme-geliştirme kısmında maliyet, süre, malzeme seçimi, müşteri talebi, stok, hata gibi kısımlarını araştırırken aslında amacın ürün üretme sürecini israflardan arındırmak ve sadeleştirmek böylelikle de karı arttırıp rakip yapılanmalara fark atmak olduğunu fark ettim. Bu düşüncemi staj yaptığım yerde görev yapan bir mühendis ile paylaşınca da zaten böyle bir sistemin bulunduğundan ancak uygulamanın sanıldığı kadar kolay olmadığından bahsetti ve beni yalın üretim hakkında bilgilendirdi. Böylelikle bu kavramla ilk kez tanışmış oldum. Daha sonrasında ilgimi çeken bu konuda oldukça fazla bilgi okudum ve araştırmalar yapıp insanlarla görüştüm. Öğrendiğim ve yaptığım araştırmaları da sizlerle paylaşmak istedim.

Yalın Üretim

Yalım Üretim Nedir

Araştırmalarıma göre 1980’li yıllarda çok çekişmeli ve rekabet dolu bir otomobil pazarı kavgası yaşanmış. Bu rekabette bir anda Japonlar Toyota ile diğer firmaların önüne geçip dünya devi olmayı başarmışlar. Peki nasıl? Onlarca güçlü şirketin arasından sıyrılmayı nasıl oldu da başardılar? Uyguladıkları gizli formüllerinin sayesinde. Yalın Üretim (Lean Manufacturing).

Yalın Üretim sistemi toyota

Günümüzde bildiğimiz gibi artan pazar alanı yarışı, hızlı teknoloji gelişimi, üretilen ürün ve çeşitliliğinin artması, e-ticaret sistemlerinin oldukça ilerlemesi ve her şirket tarafından aktif kullanılması yapılanmalar arasında çok sıkı rekabete neden oluyor. Bu da bir şekilde ön plana çıkma ve talep oranını arttırma ihtiyacını doğuyor. Tam bu noktada Yalın üretimi (Lean manufacturing) doğru kullanabilen şirketler ve fabrikalar ön plana çıkıyor.

Tıpkı geçmişte Toyota’nın da yaptığı gibi. Yani aslında Yalın Üretim dediğimiz kavram içerisinde hiçbir hata payını ve gereksiz unsuru taşımayan, maliyet, müşteri memnuniyetsizliği, stoklama ihtiyacı, yanlış ürün üretimi, teslimat ve taşımacılık problemleri gibi tatsız faktörlerin en aza indirildiği mükemmeliyetçiliği arayan bir teknikler bütünüdür diyebiliriz ya da metodoloji olarak da adlandırabiliriz çünkü yalın üretimin kendine özgü bir sözlüğü bile bulunuyor. Sözlükte tam 93 tane kendine özgü tanımlanmış sözcük bulunduğu için bu yazıda sözlüğe yer vermektense sizlerle ana fikri paylaşmayı istedim ama tabii isterseniz online olarak sözlüğe kolayca ulaşım sağlayabilirsiniz.

yalın üretim sözlüğü

Yalın Üretim İlk Nerede Ne Zaman Kullanılmış

Araştırmaya başladığım zaman Türkçe ve yabancı birçok kaynakta yalın üretim tekniğinin Toyota ile başladığı bilgisine rastladım. Fakat işi biraz daha derine indirince aslında Toyota’dan önce de bir geçmişi olduğunu, gitgide gelişerek ve birikerek ilerlediğini gördüm. Konuya genel bir bakış yaratmak amacıyla kısaca sıralamam gerekirse ilk olarak Eli Whitney’in sistemli ve ölçülü yaklaşımı iş hayatına entegresi; Frank Gilbreth’ın manuel süreçleri ve verimliliği geliştirmesi; Frederich Taylor’un endüstriyel verimlilik için çalışması; Henry Ford’un ilk kez yürüyen bant sistemi kullanması; en sonunda ise Toyota’nın Yalın Üretim tekniğini tam olarak uygulamaya koyup dünya otomotiv firmaları arasında birinciliğe yükselmesi şeklinde sıralayabiliriz.

toyota

Daha sonrasında Dünyayı Değiştiren Makine adlı bir kitap yazılmış ve burada tüm dünyadaki otomobil pazarı kavgasında Japonların, diğer firmaların önüne nasıl geçebildikleri analiz edilip Yalın Üretim kavramı ilk kez dünya ile tanıştırılmış. Kitabı da biraz araştırdığım zaman alması için sıraya girilmesi gereken oldukça zor sahip olunabilen bir kitap olduğunu öğrendim. Kitabı bulabildiğim zaman bu ilginç esere dair de bir yazı yazmayı düşünüyorum.

Dünyayı Değiştiren Makine

Peki yalın üretim tekniğinin ana prensipleri var mı? Varsa neler?

Araştırırken fark ettim ki yalın üretimi birçok alt prensip ile ve sistemle ilişkilendirmek (Kaizen, Shigeo) mümkün ama en çok ortak paydada gördüğüm 5 ana prensip var bana göre.

  • Birincisi müşterinin bakış açısı ve değeri. Staj dönemimde de fark ettiğim bir nokta var ki değer her ne kadar üretici tarafından yaratılsa da bunu ancak müşteri belirliyor. Yani bu teknikte müşteri talebini belirlemek çok önemli bir kavram.
  • İkinci olarak değer akışını belirlemek. Yani ne demek bu, şöyleki belirlediğin hizmet ya da ürünü üretmek için gerekli olan bilgi ve malzeme akışının analizi ve kaydedilmesini kapsar. Oldukça önemli olan bu aşamada ürünün hammadde halinden atılmasına kadar tüm süreç şematik olarak analizlenir.
  • Üçüncü prensip akış oluşturmak. Bu prensibi ikinciden ayıran husus gerçek anlamını ifade etmesi. Yani şöyleki tam bir akışkanlık için tüm engelleri kaldırmak ve teslimat süresini oldukça kısaltmak temellidir.
  • Dördüncü prensip sürekli süreç iyileştirme aşaması. Üretim aşamasındayken karşılaşılan en küçük problemin bile es geçilmeden düzeltilmesi aşamasıdır.
  • En son ve en önemli prensip ise çekme sistemini uygulamak. Gözlemlerime bir üretim yapılırken stok ve ürün ihtiyacı çok önceden belirleniyor ve gereksiz de olsa stokta durması amaçlanarak bir sürü ürün satın alınıyor. Bu sisteme itme sistemi deniyormuş. Yalın üretimde ise çekme sistemi kullanılıyor. Şöyleki müşteri talebi gelene kadar hiçbir şey satın alınmıyor veya yapılmıyor.

Yalın Üretimin Sevmediği ve Kaçındığı Hususlar

Yukarıda Toyota’dan ve Yalın Üretimi uygulayarak nasıl çekişmeli dünya otomotiv pazarında zirveye oturduklarından bahsetmiştim. Bu başarı yine yukarıda bahsettiğim Dünyayı Değiştiren Makine adlı kitapta detaylıca anlatılmış ve Toyota’nın kaçındığı 8 önemli hususa yer verilmiş. Bakın ki içerik oldukça ilginç:

  • Gereksiz ulaşım: Üretim aşamasındayken kullanılan taşımacılık ve ulaştırma sistemlerinin amacı dışında ve gereksiz kullanımından kaçınılıyormuş.
  • Fazla envanter: Stok amacı ve pazarda hızlı üretim hırsı ile gereğinden fazla parça satın almak veya üretmek de saf dışı bırakılmış bu teknikte.
  • İşçilerin, kullanılan ekipmanın veya makinelerin gereksiz yere hareket etmesi veya gereğinden fazla aktif olması. Bu dengeye çok önem verilmiş kitapta.
  • Bir ürünün aşırı üretimi: Örneğim üretim aşamasında bir ürün veya parça çok kullanılıyor ve çok işe yarıyor. Bu amaçla bu üründen sayılarca üretmek de gereksiz sınıfına sokulmuş.ne de olsa talep olmadan üretim yapılmayan bir prensibe dayanıyor.
  • Gereksiz özellikler için yüksek teknolojili makineler gerektiren tasarımlar kullanmaktan da kaçınılmış. Yani basit ve kolay bi iş için saatlerce işleme yapmak ya da çok fazla vakit harcamak ya gereksiz unsurlar arasında. Çünkü gözlemlerime göre sahada çokça karşılaşılan bir durum bu. İşçiler kolay işlerde daha fazla vakit geçirmek istiyor ve bu da hesaplananan vakitten sapılmasına, basit bir iş için yüksek teknolojiyi fazla meşgul etmeye ve israfa neden oluyor.
  • Bu bahsedeceğim son husus oldukça fazla rahatsız ediciymiş Toyota için. Oldukça üzerinde durulmuş çünkü. Yapılan hatalar üzerindeki düzeltmeler için çaba ve maliyet gerektiren saatlerce süren işlemler. Örneğin bir parça yanlış veya kusurlu üretildiyse hammaddesinden teknik resmine, üretilirken kullanılan makinasından maliyetine kadar her şeyi analiz etmek gerekiyor. Bu da oldukça istenmeyen bir durum.

Bu benim burada paylaştığım ilk makalem. Stajımda ilk kez karşılaştığım ve merak
edip araştırdığım önemli bir kavramı sizlerle paylaşmak istedim. Umarım
seversiniz 🙂

Kaynak : https://www.muhendisbeyinler.net/yalin-uretim-sistemi/

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Benzer Haberler

İlginizi çekebilir